Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Travma Sonrası Büyüme (TSB): Travmanın Öteki Tarafı

Travma Sonrası Büyüme (TSB): Travmanın Öteki Tarafı 

 

Travma kelimesini duyduğumuzda kafamızda genellikle olumsuz bir durum canlanır veya travma kelimesi çoğunlukla olumsuz yaşantıları hatırlatır. Bu çok normaldir çünkü travma sıkça önümüze bu şekilde çıkmaktadır. Travmayı şu şekilde tanımlayabiliriz: Gerçek bir ölüm veya ölüm tehdidinin var olması, fiziksel veya yaşamsal bütünlüğe yönelik bir tehdidin bulunması gibi beklenmedik olayları kişinin kendisinin yaşaması veya şahit olması durumu. Travmatik bir yaşantı kişinin duruma uyum sağlayıcı baş etme yollarını bozar. Trafik kazaları, sevilen birinin ani kaybı, doğal afetler, işsizlik gibi yaşam olayları travmatik olaylara örnek verilebilir.  
 
Travma denilince akla ilk travma sonrası stres bozukluğu gelebilir ve travmatik olayların ardından gerçekten de bu psikolojik güçlük gelişebilir. Ancak travmatik olaylar karşısında kişilerin gösterdikleri tepkiler farklılık gösterebilmektedir. Travmatik deneyimlerin çeşitli olumsuz etkileri vardır ve fiziksel sonuçlara ek olarak bazen depresyon belirtileri, anksiyete belirtileri, alkol ve madde bağımlılığı, intihar gibi bireyin uyum sağlayıcı baş etme şekillerini olumsuz etkileyen psikolojik sonuçlar da gelişebilmektedir.  
 
Ancak travmatik bir olay yaşamak her zaman bu tarz olumsuz sonuçlara yol açmamaktadır. Travmaya maruz kalan kişilerin travma ile mücadelelerinin bir sonucu olarak olumlu psikolojik değişimler yaşayabileceği görülmüştür. Travmatik bir olay kişiyi daha sağlam biri haline de getirebilmektedir. Bu sağlamlığa neden olan travma sonrası algılanan olumlu sonuçlara ‘’travma sonrası büyüme’’ denmiştir.Travma sonrası büyüme (TSB) şu şekilde tanımlanabilir: Büyük bir yaşam krizi ile mücadele ile ortaya çıkan önemli olumlu değişim deneyimi. Bu durum aslında insanlığın pek de yabancı olduğu bir durum değildir. Pek çok toplumda ve dinde de acı çekmenin dönüştürücü etkisi vurgulanmıştır. 
 
 

Travma Sonrası Büyüme Nasıl Gelişir? 


Sosyal destek, sosyokültürel etkiler gibi çevresel faktörler ve kişilik özellikleri, baş etme mekanizmaları, kendini duygusal olarak açma gibi bireysel faktörler travma sonrası büyümenin gelişimini etkilemektedir. Sosyal desteğin pek çok psikolojik zorlanmada olumlu bir rolü bulunmaktadır ve başa çıkma sürecini ve travmatik olaylara uyum sağlamayı etkilediği için travma sonrası büyümeye katkı sağlayabilmektedir.  
 
Sosyokültürel açıdan bakıldığındaysa cinsiyet, yaş ve eğitim seviyesi de TSB için önemlidir. Kadınların, gençlerin ve yüksek eğitim düzeyine sahip kişilerin büyüme deneyimlediklerini belirtme ihtimali daha yüksektir. Bireysel açıdan bakıldığında ise Beş Faktör Kişilik Modeli’nin dışadönüklük, deneyimlere açıklık, uzlaşıcılık ve dürüstlük kişilik özelliklerinin TSB ile pozitif, nevrotik kişilik özelliğinin ise travma sonrası büyüme ile negatif bir ilişkisi olduğu bulunmuştur. Ayrıca özgüven, iyimserlik gibi kişilik özelliklerinin de travmatik yaşantılar ve TSB arasındaki ilişkide etkili olabileceği düşünülmektedir. Örneğin, kişi yüksek düzeyde öz‐yeterliliğe sahipse geleceğe dair daha bir yol belirleyebilir. 
 
Baş etme biçimlerinin TSB ile ilişkisi de şu şekildedir: Sorun ve duygu odaklı başa çıkma yöntemleri TSB ile pozitif; inkâr, baskılama ve duygu bastırma içeren başa çıkma yöntemleri ise negatif olarak ilişkilidir. Ayrıca, kabul etme, olumlu değerlendirme, dini veya manevi yöntemler, sosyal destek arama gibi farklı baş etme yöntemlerinin de TSB üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. 
 
Belirtildiği gibi büyüme tek bir alanda değil birçok alanda gelişmektedir. TSB’yi ölçen ölçeklerden biri olan Travma Sonra Büyüme Envanteri’nde büyüme için 5 alan tanımlamıştır: “kişisel güç”, “yeni olasılıklar”, “başkalarıyla ilişki kurma”, “yaşamın takdir edilmesi” ve “spiritüel değişim”.  Bu 5 alanda gerçekleşen değişimler sonucunda TSB gelişmektedir.  
 
Kişisel güç: Daha yüksek bir bireysel gücün algılanması, gelecekte karşılaşılabilecek güçlüklerle baş etme yeteneğiyle ilgilidir. Kişi, travmadan önceki haline kıyasla daha fazla beceri ve güce sahip olduğunu fark eder.  
 
Yeni olasılıklar: Travma sonrası mücadele eden tarafta olan kişi, yaşamında birçok alanda yeni olasılıkları fark eder. Travmadan sonra kişi yeni bir yaşam felsefesi benimser ve bu da eski inançların yerine yeni seçenekler oluşmasına katkıda bulunur.  
 
Başkalarıyla ilişki kurma: Kişi travmatik durum sonrasında sında bu durumlaaşa çıkabilmek için yardım ve destek arayışında bulunabilir. Kişinin bu olumsuz deneyimi yakınlarına açması durumunda ilişkileri güçlenebilir. Kişi daha kuvvetli bir duygusal bağ, yakınlık ve samimiyet duygusu algılayabilir. Böylece daha fazla ilişki kurmaya başlayabilir. Travmatik olay sonrası kişinin bazı ilişkileri bitebilirken bazı ilişkileri de sağlamlaşabilir. TSB ile ilgili yapılan bir çalışmada, travma mağdurlarının şefkat ve empati düzeylerinde artış olduğu görülmüştür ve bu artış, kişilerin başkalarıyla daha derin ve anlamlı ilişkiler kurmasına katkıda bulunur. 
 
Yaşamın takdir edilmesi: Travmatik olay sonrasında gelişen bilişsel yeniden yapılanma sayesinde kişi, bir savunmasızlık/kırılganlık duygusu yaşar. Yaşamdaki pek çok şeyin kendi kontrolünde olamayacağını ve öngörülemez olduğunu fark eden kişi, yaşama daha fazla önem vermeye başlayabilir. Daha önce önemsiz bulduğu küçük şeylere daha fazla dikkat eder ve böylece yaşamı daha fazla takdir etmeye başlar. 
 
Spiritüel gelişim: Stresli koşullarla karşılaşma sonucunda dini ve manevi anlamda (dini sorgulamalar, spiritüel konular) olumlu yönde bir değişime yol açar.  Dindar olmayan insanlar da spiritüel alanda bir miktar büyüme yaşayabilirler. Travmatik deneyim yaşayan kişilerin spiritüel büyüme ile ilgili gelişimi değişkendir ve travma öncesindeki dindarlıktan ve maneviyata olan bağlılıktan etkilenir. 
 
Tüm bu bilgilere ek olarak şunu tekrar hatırlatmak önemlidir: Travmatik bir deneyim yaşamış olan herkeste TSB gelişmez. Bahsettiğimiz bireysel özellikler (başa çıkma stratejileri, kendine güven vb.), çevresel kaynaklar (sosyal destek, maddi kaynaklar vb.) ve travmatik olayla ilgili değişkenler TSB’nin gerçekleşmesinde önemli rol oynar. Ayrıca, travmatik bir deneyim yaşamış olan herkeste TSSB de görülmez. Travma deneyimi olan kişide farklı psikolojik rahatsızlıklar da ortaya çıkabilir veya olayı travmatik yaşamayabilir.  
 
Bu nedenle, lütfen kendinizi etiketleme çabasına girmeyin ve yargılamayın. Böyle bir deneyiminiz varsa ve baş etmekte zorlanıyorsanız, bununla tek başınıza mücadele etmek zorunda değilsiniz. Bir uzmandan destek alabilirsiniz. 
 
Özetlersek; travma bir orman yangını ise travma sonrası büyüme de bir çeşit doğal yenilenmedir ve doğal yenilenmenin gerçekleşmesi için yangının üzerinden biraz zaman geçmesi gerekir. 
 
 

Kaynak:

 

Duman, N. (2019). Travma sonrası büyüme ve gelişim. Uluslararası Afro-Avrasya Araştırmaları Dergisi, 4(7), 178-184. Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/ijar/issue/43278/493781 
 
Akcan, G. (2018). Travma Sonrası Büyüme: Bir Gözden Geçirme. Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 3(3), 61-70. Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/buefd/issue/41874/505156

 

Yazan: Psk. Bahar Kaya

Psikomental Danışmanlık Merkezimizi daha yakından tanımak için sosyal medya hesaplarımızı  ve danışan yorumlarımızı inceleyebilirsiniz.

Bakırköy Psikolog, Psikomental Psikoloji Randevu oluşturmak ve bilgi almak isterseniz merkezimizle iletişim kurabilirsiniz.

 

Leave a comment

0.0/5