Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

KAYIP VE YAS PSİKOLOJİSİ

Kayıp ve yas psikolojisi içinde olduğumuzu anlamamız ve bu durumu nasıl deneyimliyor olduğumuza dikkat etmek önemlidir. Sevdiğimiz birini ölüm ya da ayrılık gibi nedenlerle yitirmemizin ardından yas sürecine girmemiz oldukça insani ve doğal bir süreçtir. Aynı zamanda yaşanılan iş kaybı, arkadaş kaybı ya da göç gibi durumlarda bizlerin zorlanmalar yaşamasına neden olabilir. Bu süreçler bir çoğumuz için oldukça zorlayıcı ve stresli olabilir. Fakat güçlü bir kaybın ardından yaşadığımız yoğun keder duygusu evrensel olarak normaldir ve depresyon ya da anksiyete sorunu olarak tanımlamak doğru değildir.

 

KAYIP VE YASIN GETİRİSİ : KEDER

Kayıplarımızın ve yas psikolojisinin içinde bulunmamızla birlikte bizi derinden etkileyen ve belki de yıpranmamıza neden olan birçok duygu ile karşılaşırız. Bu duygular arasından en güçlüsü kederdir. Keder, sevilen birisinin ya da bir şeyin ardından duyduğumuz güçlü bir duygusal ve fiziksel tepkidir. Kaybımızın ardından, yitirilen kişiye yoğun bir özlem duyar, yeniden onunla birlikte olmak isteriz. Aynı zamanda keder, kendimizi içimiz boşmuş ve hayatımızın tüm anlamı kaybolmuş gibi hissetmemize neden olabilir. Bu durumun içinde, kendimizi çaresiz ve bir çıkmazda sıkışmış gibi hissederiz. Tüm bu zorlayıcı duygunun yanı sıra, kendimizi kızgın da hissedebiliriz. Sevdiğimiz kişi bizi bıraktığı için, duygularımızı kontrol edemediğimiz için, bizim dışımızdakiler hayatına devam edebildiği için bile öfkeleniriz. Tüm bu duygular dalgalar halinde gelip bizi koca okyanusta yapayalnızmışız gibi hissettirebilir.

KAYIP VE YASIN BEDENİMİZE ETKİLERİ

Kayıp ve yas psikolojisinin bize getirdiği bir çok fizyolojik etkiden söz etmek mümkün. Özellikle keder duygusunun fiziksel etkilerini gözlemlemekteyiz. Bu duygu bazen öylesine yoğun olur ki, yemek yemek ya da uyumak gibi çok insani eylemlerimizi etkiler. Bağışıklık sistemimizi etkileyip bizi güçsüz ve hasta hissettirebilir. Günlerce mide bulantılarının esiri olmamıza neden olabilir. Bu fizyolojik sorunlar kendimizi daha da yorgun ve tükenmiş hissetmemize neden olur.

Kederimizin neden olduğu bütün bu duygusal ve fiziksel zorluklar yaşadığımız yasın olası parçalarıdır. Yas sürecinin bize yaşattıkları depresyon belirtileri gibi gelebilir fakat iki durum birbiriyle karıştırılmamalıdır. Keder ve kayıpların neden olduğu tüm bu zorlu süreç insan olmanın bir parçasıdır. Aksine yas sürecini yaşamadan, üzerini örterek yaşamımıza devam etmek, hayatımızın ilerleyen evrelerinde şiddetli depresyon gibi psikolojik zorlanmalara ya da stresle oluşan fiziksel zorlanmalara neden olabilir.

 

SAĞLIKLI YAS SÜRECİ

Herkes yas yaşar, fakat herkes yasını aynı şekilde yaşamaz. Yas evrensel bir olguyken, yasın getirileri kişisel ve özneldir. Yas sürecinin getirdiği tepkiler bireysel olduğu için kişiden kişiye farklılık gösterir. Yas tutmanın doğru bir yolu ya da hızlı bir çözümü yoktur. Kişinin hayatına sağlıklı bir birey olarak devam edebilmesi için yasını tutması ve yas sürecini tamamlamak için kendine zaman vermesi gerekir. Yas süreci, kaybedilen kişinin unutulduğu ya da artık sevilmediği anlamına gelmez. Bu süreç bize kaybımızın getirdiği duyguları kabullenmeyi, bu duygularla başa çıkmayı ve bu duygularla hayatımıza devam etmeyi öğretir.

Kaybedilen eşin, işin, arkadaşların, hayallerin ya da belki de sevdiğimiz özel bir eşyanın ardından üzülmek insan olmanın bir parçasıdır. Sonrasında bu üzüntüyü sağlıklı bir şekilde yaşayıp sona erdirmek artık sevilen kişi ya da olguyu özlememek ya da unutmak anlamına değil, kayıplarımız ve kendimize değer gösterebildiğimiz anlamına gelir.

Tamamlanmamış yas süreçleri, kişinin hayatının ilerleyen dönemlerinde bir sorun haline gelebilir. Yaşadığımız acıyı görmezden gelmek, kederimizi yaşamamak, ya da çevremizden gelen ‘güçlü kalmalısın’ gibi telkinler yas sürecimizin doğal akışına zarar verir. Çözümlenmemiş yaslar, bir süre sonra daha ağır psikolojik ve fiziksel belirtilere dönüşür. Yas sürecinin engellenmesi ve olumsuz duygu birikimi genellikle başka psikolojik zorluklar meydana getirir. Bu nedenle yasın ve üzüntünün getirdiklerini kabullenmeli, yaşamalı ve sona erdirmeliyiz.

 

SAĞLIKLI BİR YAS SÜRECİ İÇİN ÖNERİLER

  • Cenaze sürecine dahil olmak, mezarlık ziyaretinde bulunmak ya da inançlarınıza uygun şekilde dua etmek size zorlayıcı gelebilir. Bunları reddetmek ya da görmezden gelmek istiyor olabilirsiniz. Fakat bu davranışlar acınızı kabullenmeyi ve ifade etmeyi kolaylaştırır.
  • Bir kaybın ardından ‘güçlü olmalıyım’ diyerek duygularınız saklamak yerine hissettiğiniz tüm zorlu duyguların dışavurumunu sağlayın. Ağlamak istediğinizde ağlayın, çünkü ağlamak rahatlatıcı bir davranıştır.
  • Bu zorlu süreci tek başınıza atlatmaya çalışmayın. Kendinize yakın hissettiğiniz kişilerle konuşmaya çalışın. Eğer bu şekilde üstesinden gelemeyeceğinizi düşünüyorsanız, bir uzmana başvurmaktan çekinmeyin.
  • Kayıp ve yas psikolojisinin içinde bulunduğunuzu düşünüyorsanız, beslenme ve uyku gibi fiziksel ihtiyaçlarınızı karşılamayı ihmal etmeyin.
  • Unutmak ya da duygularınızdan kaçınmak için alkol ya da madde kullanıyorsanız, bunları tüketmekten kaçının.
  • Yasın ağırlığı nedeniyle başka bir duruma odaklanmak için hayatınızda iş değiştirmek, evlenmek, taşınmak gibi büyük değişiklikler yapmaktan kaçının. Değişiklik yapmak isteğinizin altındaki motivasyonlara odaklanın.
  • Kendinize yasınızı kabullenmek ve yaşamak için zaman tanıyın ve bu süreçte duygularınıza engel olmayın. Unutmayın ki yaşadığınız kederin birdenbire geçmesini beklemek gerçekçi olmaz.
  • Unutmak ya da hatırlamamak için kendinizi çok yorucu fiziksel işlere maruz bırakmayın. Bu süreçte sevdiğiniz kişiyle ilgili hatıraları düşünmek, kaybedilen işinizi sevdiğinizi düşünmek gibi davranışlarınızın olması doğaldır.
  • İş ve okul gibi aktivitelere devam etmek sizi zorlayabilir, fakat bu aktivitelerden kopmayın. Böylece hayatınıza devam etmek ve ilerlemek sizin için daha kolay olabilir.
  • Yas sürecini kısa tutmak ya da bu süreci yaşamamak için ağır sakinleştiriciler kullanmaktan kaçının. Unutmayın ki doktor tavsiyesi dışında kullandığınız sakinleştiriciler sizlere fiziksel ve psikolojik boyutta zarar verebilir.
  • Yitirdiğiniz kişi ile ilgili yaptığınız ya da yapmadığınız her şey için kendinizi affedin.
  • Yaşadığınız iş kaybının ardından yaşanması muhtemel özgüven sorunlarına karşı temkinli yaklaşın.
  • Kayıp ve yas tutma süreciyle başa çıkmanın sizi zorladığını hissettiğinizde, profesyonel kişilerden yardım almaktan çekinmeyin.

 

KAYIP VE YAS YAŞAYAN ÇOCUKLARA KARŞI TUTUM

Kayıp ve yas psikolojisinin içerisinde bulunan çocukluk ve ergenlik dönemindeki bireylere karşı dürüst olunmalıdır. Çocuk ya da ergenin içinde bulunduğu gelişimsel döneme uygun olan bir açıklama yapılması gerekir. Bu paylaşım aniden söylenmemeli, aşamalar halinde yapılmalıdır. Annesini kaybeden bir çocuğa, ‘Annen markete gitti ama dönecek.’ demek çocuğa daha fazla zarar vereceği gibi, yaşamının ilerleyen dönemlerinde yoğun bir güven eksikliği ve öfkeye sürükleyebilir. Çocuğun ya da ergenin ölümle ya da kayıpla ilgili sorduğu sorulara sabırla cevap verilmeli, çocuk üzülmesin diye çabalamak yerine içinde bulunması muhtemel üzüntüye karşı destek olunmalıdır.

Çocuğa hayatta kalan kişilerin güvende olduğunu belirtmek, onu rahatlatacaktır. Çocuğun kaybı inkar etmesi durumunda mezarlık ziyaretinde bulunulabilir fakat ziyaret esnasında çocuğun çevresindeki yetişkinlerin sakin olmasına ve çocuğu şaşırtacak ya da korkutacak tepkiler verilmemesine özen gösterilmelidir. Çocuklarla korkuları ya da oluşabilecek suçluluk duyguları hakkında konuşulmalıdır. Kaybı takip eden dönemde çocuğun günlük aktivitelerinde bir değişiklik yapılmamalı ve tutarlı bir tavır sergilenmelidir. Eğer bu süreçte zorlanmalar yaşandığınız düşünüyorsanız profesyonel bir yardım almak sizin ve kayıp yaşayan çocuk ya da ergen için faydalı olabilir.

 

Kaynak

https://npistanbul.com/yas-psikolojisi

https://psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/19/yas-sureci

 

https://www.psychologytools.com/self-help/grief-loss-and-bereavement/

 

Zara, A. Kayıplar, Yas Tepkileri ve Yas Süreci.

 

YAZAN: Gizem Bozdağ

Psikomental Danışmanlık Merkezimizi daha yakından tanımak için sosyal medya hesaplarımızı  ve danışan yorumlarımızı inceleyebilirsiniz.

Bakırköy Psikolog, Psikomental Psikoloji Randevu oluşturmak ve bilgi almak isterseniz merkezimizle iletişim kurabilirsiniz.

 

Leave a comment

0.0/5