Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

İnançlarımızın Mimarı Dilin Gücü

İnançlarımızın Mimarı Dilin Gücü

İnançlarınızı şekillendirmek için kullandığınız kelimeleri, özümsediğiniz bilgileri ve etrafınızdaki dünyayı nasıl anlamlandırdığınızı hiç düşündünüz mü? Gördükleriniz, duyduklarınız, öğrenip hissettikleriniz herkes için aynıymış gibi görünebilir ama öyle değil.

Beynimiz, sözlü ve yazılı sözcükler aracılığıyla bilgi parçacıkları oluşturur ve bu bizim için anlamlandırmak için elimizden gelenin en iyisini yaptığımız bir resim oluşturur. Her birimizin farklı bir resmi var kendi içinde. Kendi resmimizi tanıyarak, kendimizi yeni kelimeler, yeni bilgiler ve yeni inançlar konusunda yeniden eğiterek onu şekillendiririz. İnançlarımızın mimarı dili gücü yaşamımız için çok önemlidir.

 

İnançlarımızın Mimarı Dilin Gücü Bizleri Nasıl Şekillendirir?

Kelimelerin basitçe bir şeyi başka birine iletmenin bir yolu olduğunu düşünebilirsiniz, ancak bundan çok daha güçlüdürler. Kelimeler kendi içimizde nasıl düşündüğünüzü şekillendirir. Çoğu insan, bir şey hakkında daha iyi hissetmek için olumlu düşünme davranışı gösterir. İnançlarımızın mimarı dilin gücüdür.

Birçoğumuz, tüm zamanlarını şikayet ederek geçiren insanların yanında bulunmuş ve oradan ayrıldığımızda kendimizi bitkin ve bıkmış hissetmişizdir. Kelimeler bizi düşündüğümüzden çok daha fazla etkileyebilir. Ama duygularınızı etkileyen bir kelimeden çok daha karmaşık ve büyüleyicidir. Farklı kültürler ve diller bize, insanların kendi ana dillerine dayalı olarak sorunları çözdüğünü ve dünyayı oldukça farklı deneyimlediğini gösteriyor. Başka bir deyişle, yaşamımızı sürdürmek için farklı kavramsal haritalar kullanıyoruz.

 

Örneğin, Türkçe olarak birine bir yere nasıl gidileceğini sorarsanız, muhtemelen genel yönü işaret edecek, belki de dikkat edilmesi gereken birkaç yer işareti belirtecektir. Ancak yine de dünyada kendi dillerine çevrilse bile bu yönergeleri takip edemeyecek olan kültürler var. Çünkü zihinlerinde bulunan kavramsal haritaları bize ait olanlardan farklıdır. Bu da bize aslında nesnel olduğunu düşündüğümüz yol tarifinde bile dilin nasıl bir gücü olduğunu, nasıl farklılıklar yaratabileceğini gösterir.  İnançlarımızın mimarı dilin gücü, dünyada zihinsel olarak görme, hissetme ve var olma şeklimizi önemli ölçüde şekillendirir.

 

Kendi kültürümüzde kullanılan kelimeler, dünyayı görme şeklimize göre şekillendi ve bizi şekillendirdi. Peki bunun inançlarla nasıl bir ilişkisi var? Aynı kültürde bile dilin farklı kullanımları vardır, burada insanlar dili kendi akran gruplarına göre kullanır ve onlardan yeni kelimeler öğrenirler. Her zaman yeni kelimeler, yeni deneyimler icat ediyoruz ve bunlar sürekli olarak düşünme şeklimizi şekillendiriyor.

Bazı insanlar daha fazla örgün eğitime, bazıları ise daha fazla yaşam becerisine sahiptir; bazı insanlar birden fazla dil kullanır ve birden fazla kültürün parçasıdır. Varyasyonlar, farklı düşünme biçimleri yaratır ve inançlarımızda çeşitlilik oluşturur. Bunlar, belirli bir grup insanı klişeleştirmek veya her dakika karar verme şeklimiz gibi küresel inançlar olabilir. Örneğin, size yaklaşan bir kişiye tepki verme şekliniz, onun nasıl bir insan gibi göründüğüne ve daha önce ne tür deneyimler yaşadığınıza ilişkin inancından etkilenecektir.

 

Etiketlemek, diğer insanlar ve bizim hakkımızda iyi veya kötü olabilir. Etiketleme durumu da belirli şekillerde konuştuğumuzda artar. Birini kendi eylemleriymiş ve eylemlerinden ayrı değilmiş gibi tanımlarsak, onlara farklı bir şekilde değer vermemiz muhtemeldir. İnançlarımızın mimarı dilin gücü bizlere etiketlerimizden nasıl etkilendiğimizi de göstermektedir. Örneğin, “Sedat alkol içer”. Bu bize Sedat’ın yaptığı bir şeyi, geçici ama onu bir kişi olarak tanımlamayan bir eylemi anlatır. Ama “Sedat bir içicidir” dersek, bu bize başka bir şey söylüyor demektir.

Bize onu etiketlediğimizi söylüyor ve onu belirli bir insan türü olarak yargılamamıza neden oluyor çünkü dili bu şekilde kullanmak Sedat hakkındaki inançlarımızı şekillendiriyor demektir. Çünkü sonrasında Sedat’ı diğer insanlarla ilgili diğer bilgilerimizin ve içki içen insanlardan topladığımız ve ne düşündüğümüzü etkileyecek deneyimlerimin arasına yerleştiririz. Oysa birinin bir şey yaptığı bir fiilini kullanmak, bu tür değer yüklü etiketlemeye yol açma olasılığını azaltır.

 

Bütün bunlar nasıl inançlarımızın mimarı olan dili gücü ve hissettiklerimizle bağlantılıdır. Dünyayı, diğer insanları, söylenen sözleri kendi bireysel dilimizde yorumladığımızda, nasıl hissettiğimizi etkiler. Bu nedenle, kendiniz, yaşam ve diğer insanlar hakkında iyi hissetmek istiyorsanız, kelimeleri kullanmanız, inançlarınız olması ve bunu geliştirecek şekilde düşünmeniz gerekir. İnançlarımızın mimarı dilin gücünü  ne kadar kendimize hizmet edecek şekilde kullanıyoruz?

 

Yazan: Psikolog Gizem Bozdağ

Psikomental Danışmanlık Merkezimizi daha yakından tanımak için sosyal medya hesaplarımızı  ve danışan yorumlarımızı inceleyebilirsiniz.

Bakırköy Psikolog, Psikomental Psikoloji Randevu oluşturmak ve bilgi almak isterseniz merkezimizle iletişim kurabilirsiniz.

Leave a comment

0.0/5