Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Bir Dargın Bir Barışık İlişkiler

Bir Dargın Bir Barışık İlişkiler

Romantik ilişkiler söz konusu olduğunda genellikle akla gelen iki muhtemel senaryo vardır: birlikteliğin devam edebileceği veya tamamen sona erebileceği. Ancak bazen bireyler aynı partnerle bir dargın bir barışık ilişki (on-again/off-again ilişki) olarak bilinen, tekrarlayan bir ilişkisel süreç deneyimleyebilmektedirler. Romantik partnerinden bir veya birden fazla kez ayrılıp barışan kişilerin bir dargın bir barışık bir ilişki yaşadıkları söylenebilir ve bu ilişki biçimi hiç nadir değildir. Bu konuyla ilgili yapılan bazı çalışmalarda katılımcıların neredeyse yarısı bir ayrılma ve yeniden birleşme deneyimi yaşadıklarını söylemiştir.

Bir dargın bir barışık ilişkilerde bir döngü söz konusudur ve ilişki, daha önce ayrılmamış veya kalıcı olarak ayrılmış çiftlere kıyasla bazı farklılıklar içerir. On-off partnerler, döngüsel olmayan ilişkilerdekilere kıyasla ilişkilerinde daha fazla olumsuz taraf (örneğin, ilişkisel belirsizlik) ve daha az olumlu taraf (örneğin, memnuniyet) bulmuşlardır.

Neden partnerler böyle bir döngüdedir?

Duygular ve bağlılık. Mevcut duygular ve partnere olan bağlılık bu döngünün devam etmesine neden olabilir. Yapılan çalışmada katılımcıların yarısı partnerini özlediğini, hala sevdiğini ve o olmadan yaşamayacakmış gibi hissettiğini belirtmiştir. Döngüye neden olan bu düşünce ve duyguların, toplumda yaygın olan aşkın her engeli aşabildiği ve ‘’ruh eşi’’ diye nitelendirilen tek bir gerçek partnerin olduğu gibi inançlardan kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle bağlılık ile ilgili problemlere, düşük ilişki doyumuna ve büyük çatışmalara rağmen devam eden duygular, kişileri daha önce ayrılmalarına yol açan iletişim ve davranış sorunlarını yönetemiyor olsalar bile ilişkiye geri çekebilir.

Faydalar. On-off ilişkiler kendi içinde iki gruba ayrılabilir: Faydalı ve zararlı. Bir dargın bir barışık ilişkilerin bazen belirli faydalar getirmesi tekrarlama olasılığını arttırmaktadır. Dailey, Rosetto ve diğerleri (2009) de ayrılıkların bazen ilişki kalitesini olumlu olarak etkilediğini bulmuştur. Örneğin, kişiler geçişlerde yeni bakış açıları kazanıyorsa veya mevcut ilişki iyileşiyorsa o zaman bunun ilişki için yararlı olduğu söylenebilmektedir.

Alternatiflerin Olmadığı Düşüncesi. On-off partnerler daha iyi bir seçenekleri olmadığını düşündüklerinde (örneğin, alternatif partnerin olmaması, yalnız kalmak istenmemesi) bir döngü başlatmak için geri dönebilmektedirler.

Tanıdık İlişkinin Sağladıkları. Yenilemelerin neredeyse yarısının tek taraflı başlatıldığı düşünüldüğünde, bazı partnerler yeniden bir araya gelmeyi çok istedikleri için değil, ilişkinin tanıdıklığı için uzlaşma girişimine boyun eğebilir. Bazı partnerler, bu küçük bir ihtimal olsa bile, alternatiflerle tatmin edici olmayan deneyimlerden sonra tanıdık olan ilişkiye tekrar dönebilmektedir.

Bir dargın bir barışık ilişkiler neden streslidir?

Muhtemelen geçişler bu tarz ilişkilerde daha fazla yaşandığı için. Bu tarz bir ilişki bağlılık, istikrar, sadakat, gelecek planları konusunda bir güvence vermemektedir. İstikrarsız ve düşük kaliteli bir ilişkiye tekrar tekrar dönmek psikolojik ve fizyolojik sağlığı etkileyebilmektedir. Bu tarz karmaşık ilişkiler psikolojik sıkıntı (kaygı, depresyon gibi) ile ilişkilidir. Bu nedenle, partnerlerin neden sürekli olarak ilişkiye döndüklerini anlamak sağlık için de önemlidir. Yapılan bir araştırmada on-off ilişki içinde olanların 15 aylık dönem içerisinde daha fazla psikolojik güçlük belirtisi deneyimlediği ortaya çıkmıştır. O halde bir kişi ne kadar çok döngü deneyimlerse, o kadar çok sıkıntı hissedecektir denilebilir.

On-Off ilişkilerdeki stresörlerden bazıları şunlardır:

  • İlgi dengesizliği. Bu, ilişkide sürekli aynı rolü oynamak ve güç dağılımında bir eşitsizlik olmasıyla ilgilidir. Örneğin bir partner sürekli yenileme başlatıyorsa ve diğer eşin yenileme girişimine boyun eğiyorsa burada bir ilgi dengesizliği vardır. Boyun eğen partnerler ilişkiye daha az ilgi gösterdikleri için ilişkiyi tekrar tekrar kesebilirler. En az ilgi gösteren partnerler bir ayrılık sonrası muhtemelen ilişkinin ilerlemesinde daha fazla güce sahip olabilirler. Tam da bu yüzden partnerlerin rolleri döngüyü yönlendirebilmektedir.
  • İlişkisel durum belirsizliği. Geçişler günlük rutini bozabilir ve süreksizlik hissine neden olabilir. Partnerler, bir döngü içinde oldukları için daha uyanık, tetikte olurlar ve normal olaylara bile anormal, yoğun tepki verirler. Bunlar partnerlerin birbirlerine bakış şekillerini de değiştirir. Bu stresör aynı zamanda yenileme şansının azalmasıyla da ilgili olabilir.
  • Duygusal hayal kırıklığı. Bazı kişilerin hayal kırıklığı genel bir duygudan ziyade tek bir olaydan kaynaklanabilir ve bundan dolayı yenilemeye neden olan dürtüsel bir sonlandırma yaşanabilir. Duygusal hayal kırıklığının, geçiş sayısı arttıkça ilişki kalitesinin düşmesini yansıttığı düşünülmektedir. Ayrıca duygusal hayal kırıklığı yaşayan partnerler ilişkilerine daha fazla bağlılık duyabilir ve ilişkinin yol açtığı duygusal zarara rağmen kaybedilen yatırımları tekrar kazanmak için döngü başlatabilir. ‘’Çok emek verdim, böyle bitemez.’’ cümlesi bu noktada duyulabilecek cümlelerden biridir.

 

Tıpkı sağlıklı ilişkilerin zihinsel ve fiziksel sağlığı olumlu etkisi olabileceği gibi, sıkıntı verici ilişkiler de zihinsel ve fiziksel sağlığı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle romantik ilişkilerde ara vermek ve tekrar bir araya gelmek düşünülürken, bu ilişki geçişlerinin ilişki doyumunu azaltabileceği, sıkıntı yaratabileceği ve karmaşık duygular (kaos, belirsizlik, istikrarsızlık) yaratabileceği bilinmelidir. Bu karmaşık duygular gelecek planlarını, hedefleri, rutinleri etkileyebilmektedir.

Bu durumla nasıl baş edebilirsiniz?

 

Yapıcı ve uygun bir şekilde konuşabilirsiniz. Bu pek de alışık olduğunuz bir şey değilse bu alışkanlığı kazanmak zaman alabilir. İyi bir konuşma döngü kırıcı olabilir, ancak bunu bir beceri haline getirmek, düzenli olarak yapmak önemlidir.

Özellikle ilişkinizde işlevsellikte bir bozulma varsa, konuşma sürecine tek başınıza başlamak yerine bir psikoterapist ile konuşmanız daha önerilebilir ve bu büyük bir fark yaratabilir. Bir psikoterapist sakin ve yapıcı bir şekilde tartışmanıza alan açar, her iki tarafın da görüşlerini bildirmesine izin verirken partnerleri birbirlerini dinlemeye teşvik eder ve sağlıksız davranış döngülerinden kurtulmanıza yardım edebilir. Ancak siz yine de kendi başınıza da çabalamak istiyorsanız şu ipuçlarından faydalanabilirsiniz:

 

Doğru zamanı bulun. Bir tartışma anında bir şeyleri konuşmaya çalışmak iyi bir fikir değildir. Ayrıca bazı anlar konuşmak için uygun değildir (örneğin, uyumadan hemen önce veya işe gitmeden önce). Bu nedenle programınızda bu konuları konuşmak için ihtiyacınız olan zamanı doğru ayarlayabilirseniz, daha yapıcı bir konuşma gerçekleştirebilirsiniz.

Dışarı çıkın. Ortam değişikliği bazen düşüncelerimizde de değişiklik yaratabilir. Beraber yürüyüşe çıkmak veya bir kafede oturmak daha açık ve sakin konuşmanızı sağlayabilir.

Duygularınızı açıkça ifade edin. Bazen andaki duyguları aktarmak için “ben” diliyle cümleler kullanmak etkili olabilir (örneğin, bunu söylediğinde kendimi değersiz hissediyorum). Ayrıca ses tonu da büyük bir fark yaratabilir, keskin bir şekilde konuşmak yerine daha nazik bir şekilde konuşabilirsiniz. Partnerinizin onunla nazikçe konuşmak için çabalamanızı görmesi bile sizinle iş birliği içinde olması için yeterli olabilir.

İhtiyaç duyduğunuzda ara verin. Bazen konuşmalar alevlenebilir ve işler kötüleşebilir. Bu yüzden, tartışma sırasında öfkeyle kötü şeyler söylemek yerine biraz ara vermek, uzaklaşmak ve biraz yatıştıktan sonra tekrar konuşmak genellikle daha iyidir. Belki 20 dakikalık bir molanın ardından geri dönebilirsiniz veya konuyu askıda tutarak bu konu hakkında başka bir zaman (örneğin, ertesi gün) konuşmak için plan yapabilirsiniz.

İlişkiye dair belirsizlik ayrılıkları zorlaştırırken; karşılıklı karar alarak ayrılmak, ayrılıkların kalıcı olmasını kolaylaştırmaktadır. Partnerler ilişkinin rayından çıktığını veya sorunların çözülemeyeceğini düşünüyorsa, ayrılık daha istikrarlı olabilmektedir. On-off bir ilişkiden kendilerinin bir ilişkide neyi tercih ettiklerini veya neyi tercih etmedikleri konusunda bilgiler edinen partnerler, böyle bir ilişkide kalmaktansa yeni bir ilişkiye başlamaya ilgi gösterebilmektedirler.

Eğer siz de böyle bir döngü içerisindeyseniz ve bunu çözemiyorsanız, bireysel veya çift terapisi alarak profesyonel bir yardımdan yararlanabilirsiniz.


Kaynakça

Dailey, R. M., Jin, B., Pfiester, A., & Beck, G. (2011). On-Again/Off-Again Dating Relationships: What Keeps Partners Coming Back? The Journal of Social Psychology, 151(4), 417–440. doi:10.1080/00224545.2010.503249

Dailey, R. M., Rossetto, K., Pfiester, R. A., & Surra, C. A. (2009). A qualitative analysis of on-again/off-again romantic relationships: “It’s up and down, all around.” Journal of Social and Personal Relationships, 26, 443–466.

Emamzadeh, A. (2022, May 13). Why On-Again, Off-Again Relationships Are So Stressful. Psychology Today. https://www.psychologytoday.com/us/blog/finding-new-home/202205/why-again-again-relationships-are-so-stressful

Yazan: Psk. Bahar Kaya

Psikomental Danışmanlık Merkezimizi daha yakından tanımak için sosyal medya hesaplarımızı  ve danışan yorumlarımızı inceleyebilirsiniz.

Bakırköy Psikolog, Psikomental Psikoloji Randevu oluşturmak ve bilgi almak isterseniz merkezimizle iletişim kurabilirsiniz.

 

Leave a comment

0.0/5