Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Psikoterapi Faydalı Mıdır?: Psikoterapinin Etkililiği  

Psikoterapi Faydalı Mıdır?: Psikoterapinin Etkililiği
 

Mental ve duygusal zorlanmalar için bir tedavi yöntemi olarak kullanılan psikoterapinin faydalı veya etkili olup olmadığı sıkça sorgulanmaktadır. Peki psikoterapi faydalı mıdır?

Bu konuyla ilgili yapılmış araştırmalarda psikoterapinin başarısını etkileyebilen pek çok faktör bulunduğu belirtilmiştir. Feinstein ve ark. (2015) da literatür incelemeleri sonucunda öne çıkan 6 faktörden bahsetmiştir ve bu faktörlerin terapinin iyi sonuçlanıp sonuçlanmayacağını öngördügünü belirtmiştir.

Psikoterapi Sonuçlarını Etkileyen 6 Ortak Faktör 

1) Danışanın özellikleri;  

2) Hawthorne etkisi;  

3) Umut ve olumlu beklentiler;  

4) Terapötik ittifak;  

5) Terapistin özellikleri ve davranışları;  

6) Tedavi dışı olayların etkisi (önemli dış yaşam olayları).

1) Danışan/ Hasta Özellikleri 

Psikoterapinin başaralı olmasına katkı sağlayan en önemli faktör danışandır. Danışanın psikoterapinin başarısına olan etkisi; psikoterapi ekolünden, tedavi yönteminden veya terapi ilişkisinden çok daha önemlidir. Danışan özellikleri değişmez (örneğin, cinsiyet, doğum yeri), nispeten stabil (kişilik özellikleri, sosyo-ekonomik durum vb.), değişken (değişim motivasyonu, akutluk) olabilir veya belirli bir tanı ve ilgili komorbid durumlarla ilişkili olabilir.

Bunlara ek olarak, zayıf ego işleyişi, ilkel nesne ilişkileri, uyumsuz bağlanma davranışları ve kişilik bozuklukları gibi engelleyici danışan özellikleri psikoterapi sonuçlarını olumsuz etkileyebilmektedir. Bunlarla çelişen bilişsel karmaşıklık, psikolojik farkındalık, kişilerarası ilişki gibi kolaylaştırıcı özellikler ise sonuçları olumlu etkileyebilmektedir. Ayrıca psikoterapiye başlarken danışanın değişime açık olması da başarıyı etkileyen önemli bir etkendir.

 2) Hawthorne Etkisi

Hawthorne etkisi, çalıştıkları fiziksel koşullar değiştiğinde (örneğin bir fabrikadaki aydınlatma veya sıcaklık değiştiğinde) çalışanların nasıl daha fazla üretken olduklarını açıklamak amacıyla yapılan bir araştırmaya dayanan bir kavramdır. Ancak araştırmacılar, çalışanların verimliliğinin esas sebebinin fiziksel değişiklikler değil, birisinin işçilere dikkat etmesi, yani işçileri gözlemlemesi olduğunu keşfetmişlerdir. Kendilerine ilgi gösterildiğinde daha verimli çalışan işçiler gibi danışanlar da ilgi gördüklerinde olumlu etkilenmektedirler.

Hangi ekolden olursa olsun, psikoterapistler danışanlarını kimse tarafından bölünmeyen, güvenli bir ortamda dikkatle dinler ve gözlemler. Bazı danışanlar için sadece ilgi ve anlayışın var olduğu bir ortam bile erken psikoterapötik iyileşmeyi sağlar. Hawthorne etkisinin psikoterapinin etkinliğinin %10 ila %20’sini oluşturduğu tahmin edilmektedir.

3) Umut ve Olumlu Beklentiler

Umutlu bir ortam yaratmak ve olumlu sonuçlar alınacağına dair beklentiler (elbette bunlar gerçekçi beklentilerdir) oluşturmak tüm psikoterapi türlerinde bulunan ve etkili bir psikoterapi için önemli olan evrensel bileşenlerdir. İyileşme yolunda umut aşılama ve beklentiler tıpta ve cerrahide de olumlu etkilere yol açmaktadır. Bu bileşenlerin başarılı psikoterapi sonuçlarının yaklaşık üçte birini oluşturduğu tahmin edilmektedir. 

Psikoterapinin de plasebo etkileri bulunmaktadır ve bu etkiler Hawthorne etkisi, umut, olumlu beklenti ve olumlu aktarım gibi etkenleri kapsar. Bu ortak etkenler psikoterapiyi başarılı kılabilen önemli bileşenler oldukları için “atıl” değil “aktif” plasebo etkilerindendir. Ayrıca, psikolojik zorlanma yaşayan bir danışanı empatik dinlemek de onun umutlu hissetmesine ve mücadele etmek için cesaretlenmesine yardımcı olabilmektedir. 

 

4) Terapötik İttifak

Yine pek çok psikoterapi türünde ortak olan yaklaşımlardan biri de güçlü bir terapötik ittifak geliştirmenin önemli olduğunun düşünülmesidir. Terapötik ittifak; terapi hedefleri, görevleri ve terapist-danışan arasındaki bağı tanımlamaktadır. Terapist-danışan iş birliğinin psikoterapinin başarısını ne derece etkilediğini değerlendiren çalışmalara göre, tedavinin sonucu, kullanılan tanıma ve tedavi süresince alınan ittifak önlemlerinin kalitesine ve sıklığına bağlı olarak değişmektedir.

Terapistin ve danışanların bağlanma stillerinin de ittifakı etkileyebileceği düşünülmektedir. Güvenli bağlanmanın, terapötik değişimi öngören olumlu terapötik ittifaklarla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Buna ek olarak, psikoterapide olumlu bir terapötik ittifakın oluşması da daha iyi psikoterapi sonuçlarına yol açan güvenli bağlanmanın ortaya çıkmasını sağlayabilir. Ancak şimdilik, bağlanma stillerinin terapötik ittifakın ve dolayısıyla psikoterapi sonuçlarının gelişiminde ne kadar önemli olduğunu kesin olarak söyleyebilmek için yeterli veri bulunmamaktadır.

5) Terapist Değişkenleri ve Davranışları: Psikoterapi Sonuçlarını Etkileyen Etkinlikler

Psikoterapi sonuçlarıyla bağlantılı olarak pek çok terapist değişkeni incelenmiştir ve incelenmeye devam etmektedir. Bugüne kadar incelenen değişkenler; kolaylaştırıcı beceri, deneyim, ikna kabiliyeti, özgünlük, güvenilirlik, olgunluk, duygusal iyi oluş, çekicilik gibi kavramları içermektedir. Bu tür özellikleri değişmez (değiştirilemez), değiştirilmesi zor olanlar ve daha kolay öğretilebilen ve öğrenilebilen tipik davranış ve etkinlikler olarak sınıflandırılabilir.

Değiştirilemeyen terapist özellikleri şunları içerir: cinsiyet, yaş, ırk ve çekicilik (çekicilik bakana göre değişse de terapistler görünüşlerini bir dereceye kadar değiştirebilir). Bu değişmez özelliklerin, tutarlı bir şekilde psikoterapi sonuçları üzerinde bir etkisi olduğu gösterilmemiştir, ancak hiç etkisi olmadığı da söylenememektedir.
Değiştirilmesi zor olan ancak muhtemelen psikoterapi sonuçları üzerinde etkisi olan terapist özellikleri arasında ise empati kapasitesi, danışanlara yönelik saygı, içtenlik ve duygusal zeka (EI) bulunmaktadır. Bunlara ek olarak ittifak kopukluklarını onarmak (terapistler bu konuyla ilgili detaylı okuma yapmak isterse etkili psikoterapistlik kitabına bakabilirler) ve karşı aktarımı yönetme gibi terapist davranışları da terapi sonuçlarını olumlu etkilemektedir.

6) Psikoterapi Sonuçlarını Etkileyen Ekstraterapötik Faktörler  

Ekstraterapötik etkilerin veya yaşam olaylarının psikoterapi sonuçları üzerinde, sonucu etkileyen diğer tüm faktörlerden daha büyük bir etkiye sahip olduğu tahminlerce gösterilmektedir. Yaşam olayları, tedaviye erişimi etkileyebileyecek, kişinin çevresinde kalıcı bir değişiklik yaratabilecek veya kişinin benlik kavramını, inançlarını ve beklentilerini değiştirebilecek kilit noktalar olabilirler. Terapi beklendiği gibi ilerlemediğinde yaşam olaylarının psikoterapi sonuçları üzerinde etkili olup olmadığını göz önünde bulundurmak önemlidir. Yaşam olayları, çevresel destek iyileşmeyi hızlandırabilir veya tam tersine, tedavinin başarısız olmasına veya sınırlı bir başarıya neden olabilir. Terapistlerin terapi dışı faktörlerin etkilerini de göz önünde bulundurması oldukça önemlidir.

Psikoterapi Faydalı Mıdır? – Özet

Psikoterapinin faydalı olup olmayacağını etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Kabaca özetlersek, bu noktada danışanın ve terapistin psikoterapiye yönelik bireysel sorumlulukları olduğu ve danışan-terapist ilişkisinin psikoterapinin başarısını etkilediği söylenebilmektedir.

Kaynak  

Feinstein, R.E., Heiman, N., & Yager, J. (2015). Common Factors Affecting Psychotherapy Outcomes: Some Implications for Teaching Psychotherapy. Journal of Psychiatric Practice, 21, 180–189.

 

Yazan: Psk. Bahar Kaya

Psikomental Danışmanlık Merkezimizi daha yakından tanımak için sosyal medya hesaplarımızı  ve danışan yorumlarımızı inceleyebilirsiniz.

Bakırköy Psikolog, Psikomental Psikoloji Randevu oluşturmak ve bilgi almak isterseniz merkezimizle iletişim kurabilirsiniz.

 

1 Comment

  • Ayça
    Posted 22 Ağustos 2022 at 15:10

    Sinem Hanımın gerçekten gittiğim seanslar boyunca, gittiğim her seansta bana iyi geldiğini hissettim. Aynı zamanda bilmediğim konular hakkında bilgilendim de. Ailem bile bana seansların iyi geldiğini ve bana oldukça faydası dokunduğunu söyledi. Özgüvenimi kaybettiğim ve kendimi kötü hissettiğim bir dönemde gitmeye karar vermiştim Sinem Hanıma. Şimdiki gibi cesaretli değildim o zamanlar ve korktuğum, kendimde aşamadığım bazı noktalar vardı. Kendimle ilgili bir takım bana bu zamana kadar olumsuzluk yaratan bazı yönlerimi de keşfettim onunla beraber. Sinem Hanım benim özgüvenimi geri kazanmama gerçekten çok yardımcı oldu ve artık kendimi daha özgüvenli, daha emin, ve daha cesaretli hissediyorum. Bunun için Sinem Hanıma çok minnettarım..

Leave a comment

0.0/5