Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Ortoreksiya Nervoza  

Ortoreksiya Nervoza 

Ortoreksiya kavramını ilk olarak Steven Bratman açıklamıştır. Yunancada ‘doğru’ anlamına gelen ‘’ortho’’ ve açlık anlamına gelen ‘’orexis’’ kelimelerinin birleşimiyle oluşan bu kavram ‘’doğru beslenme’’ demektir. Bilimsel literatürde çoğunlukla ‘sağlıklı beslenme takıntısı’ olarak geçmesine karşın, beslenmenin hem olumlu hem de olumsuz tarafını kapsayan bir kavramdır.

Sağlıklı olmak neredeyse hepimiz için en mühim konulardan biridir. Günümüzde mental ve fiziksel sağlık oldukça sık vurgulanmaktadır. Bunlara bağlı olarak sağlıklı beslenme de sık sık duyduğumuz bir konudur. Çünkü sağlıklı beslenmenin mental ve fiziksel olarak sağlıklı olmamızda etkili olduğu araştırmalar ile kanıtlanmıştır. 

Ortoreksiya Nervoza ve Sağlıklı Ortoreksiya Farkı

Sağlıklı beslenme konusunda sağlıklı bir ilginin olmasına ‘Sağlıklı Ortoreksiya’ denir.  Sağlıklı yiyecekleri düşünmek, satın almak, planlamak ve tüketmek hem zaman hem de para kaybı yaratır fakat bu, insanların yaşam tarzıdır ve durumları ego-sintoniktir, yani benlikleriyle uyumludur. 

Ancak, sağlıklı beslenmenin de sağlıksız hâle geldiği durumlar ortaya çıkabilmektedir. Ortoreksiya Nervoza, bireylerin aşırı sağlıklı beslenme ile meşgul olmasına ve bu durumun günlük yaşamını olumsuz etkilemesine verilen isimdir. Ortoreksiya Nervoza olan bireyler de tıpkı sağlıklı ortoreksiyada bahsettiğimiz bireyler gibi zamanın büyük bir kısmını sağlıklı besinleri düşünerek, satın almayı planlayarak ve tüketerek geçirirler fakat bu durum patolojiktir. Bratman, ortoreksiya nervozayı ‘doğru beslenme takıntısı’ olarak tanımlamıştır. Yeme davranışı, kişi için neredeyse tek davranış haline gelir ve bu nedenle yiyeceklerle ilgili takıntılı bir ilişki gelişir.

Ortoreksiya nervoza olan bireyler…

 

Ortoreksiya nervoza olan bireyler, biyolojik açıdan saf ve sağlıklı yiyeceklere ve besin olarak bu yiyecekleri seçmeye aşırı dikkat ederler. Sağlık, beslenme ve besinlerin kalitesiyle ilgili kaygı ve korkuları vardır. Yiyeceğin çokluğuna değil, kaliteli olmasına dikkat ederler ve sağlıklı beslenme düzenlerinde mükemmel bir saflık elde etmeyi hedeflerler. Besinlerin kaynağından ambalajlanmasına kadar her şey ile ilgili kaygı duyar ve araştırmaya girişirler. Tüm bu kaygılar, içsel kurallar ve yeme kalıplarının ortaya çıkmasını mümkün kılabilir.

Bu kadar abartılı bir ‘’sağlıklı’’ yiyecek arayışı, kişinin beslenmesini öyle ya da böyle olumsuz etkiler, çünkü günümüz dünyasında saf yiyecek bulmak oldukça zorlaşmıştır. Kişi kısıtlanmış bir beslenme düzeni benimsediği için bazı önemli besin bileşenlerini alamaz; bu da beslenmede yetersizliğe, açlık hissine ve beraberinde daha büyük sağlık sorunlarına yol açar.

Bu sağlıklı beslenme takıntısı, kişinin kişilerarası ve sosyal ilişkilerini bozabilirken, aynı zamanda kendisi gibi ‘sağlıklı’ beslenmeyen diğer insanlara yukarıdan bakmasına da sebep olabilir. Dışarıda sağlıklı besin bulmanın neredeyse imkansız olmasından dolayı her yere yiyeceklerini yanında götüren bu kişiler, sosyal anlamda kendilerini geri çekebilirler. 

Tanı Kriteri

Ortoreksiya nervoza henüz tanı kriterlerine sahip değildir ve DSM-5 veya ICD-10 tanı kılavuzlarında yer almamaktadır. Ancak, bazı araştırmacılar ortoreksiya nervoza için geçerli olabilecek tanı kriterleri önermiştir. Kılavuzlarda bir yeri olmasa da ortoreksiya nervoza sık sık yeme bozukluğu problemlerinden biri olarak önümüze çıkmaktadır. Bunun bir yeme bozukluğu olup olmadığı hakkında hâlâ tartışılmaktadır. Yeme bozukluklarında tanısal örtüşme ve tanılar arası geçiş görülebildiği için ortoreksiya nervozanın da bir yeme bozukluğundan önce gelebileceği, bozukluğu takip edebileceği ya da bir yeme bozukluğuyla beraber görülebileceğine dair bazı görüşler bulunmaktadır.

Tanı kriterleri olmadığı için kaç kişinin ortoreksiyaya sahip olduğunu ve bunun tek başına bir yeme bozukluğu olup olmadığını, anoreksiya gibi var olan bir tür yeme bozukluğu veya bir tür obsesif-kompulsif bozukluk olup olmadığını tahmin etmek zordur. Ortoreksiyalı birçok kişinin obsesif kompulsif bozukluğu da olduğu araştırmalarla gösterilmiştir.

Aşağıdaki maddeler ortoreksiyaya işaret edebilmektedir:
 

  • İçerik listelerinin ve besin etiketlerinin zorunlu kontrolü 
  • Malzemelerin sağlıklı olmasıyla ilgili endişelerde artış 
  • Besin gruplarını tüketmemede artış (tüm şeker, tüm karbonhidratlar, tüm süt ürünleri, tüm et, tüm hayvansal ürünler gibi) 
  • Sağlıklı veya saf kabul edilen dar bir gıda grubu dışında hiçbir şey yiyememe 
  • Başkalarının yediklerinin sağlıklı olmasıyla aşırı ilgilenme 
  • Yaklaşan etkinliklerde hangi yiyeceklerin sunulabileceğini düşünerek saatler harcamak 
  • Sağlıklı yiyecekler bulunmadığı zamanlarda aşırı sıkıntı yaşama 
  • Sosyal medyada yemek ve sağlıklı yaşam tarzı bloglarını takıntılı bir biçimde takip etme 
  • Beden imajı endişeleri olabilir veya olmayabilir 

Tedavi

Şu anda ortoreksiyaya özel geliştirilmiş bir tedavi yoktur, ancak pek çok yeme bozukluğu uzmanı, ortoreksiyayı anoreksiya ve/veya obsesif-kompulsif bozukluğun bir çeşidi olarak tedavi etmektedir. Bu nedenle, tedavi genellikle yenen yiyeceklerin çeşitliliğini artırmak için psikoterapiyi ve anksiyeteye neden olan veya korkulan yiyeceklere maruz kalmanın yanı sıra gerektiğinde kilo iyileşmesi yapılmasını içerir.
 

  • Dikkat: Sağlıkla ilgili bir beslenme düzenine sahip herkes ortoreksiya nervoza değildir. Ortereksiya olmak; kişinin beslenme düzenini hayatın temel amacı edinmesini, bu düzenden uzaklaştığında suçluluk duymasını ve günlük yaşamdan uzaklaşmasını içerir. Kısaca şöyle diyebiliriz; sağlıklı ortoreksiya ego-sintonik iken, ortoreksiya nervoza ego-distoniktir.
Yazan: Psk. Bahar Kaya

Psikomental Danışmanlık Merkezimizi daha yakından tanımak için sosyal medya hesaplarımızı  ve danışan yorumlarımızı inceleyebilirsiniz. Bakırköy Psikolog, Psikomental Psikoloji Randevu oluşturmak ve bilgi almak isterseniz merkezimizle iletişim kurabilirsiniz.

 

Leave a comment

0.0/5