Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Maladaptive Daydreaming: Hayallerin İçinde Yaşamak

Hayallerin İçinde Yaşamak: Maladaptive Daydreaming (Hayallerin Kontrolden Çıkması)

Hayal kurmayı hemen hemen hepimiz severiz. Gün içerisinde bazen başka bir yerde olduğumuzu, başarmak istediklerimizi, sevdiklerimizin yanında olmayı hayal ederiz. Bazen stresli ve yoğun geçen günün sonunda elimize kahvemizi alıp ‘ah şimdi tatilde olabilseydim’ deriz kendimize. Bazen yağmuru izlerken dalarız romantik hayaller kurmaya. Fakat fazla hayal kurmanın yaşamımızda sorunlara yol açabileceğini biliyor muydunuz?

Maladaptive daydreaming ‘uyumsuz hayal kurmak’ olarak da adlandırılabilir ve bu durum kurduğumuz hayallerin artık kontrolden çıkması durumudur. Bu durumun sonucunda da insan gerçeklikten ve hayattan uzaklaşıp sürekli hayal kurmaya başlar. Böylece gerçeklikten kopar.  Uyumsuz hayal kurma, kişinin yaşamında aşırılaşan bir hayal kurma örüntüsüyle başlar, kişinin diğer insanlarla iletişim kuramaması ve günlük işlerini aksatmasıyla sonuçlanır. Aynı zamanda bu kadar hayal kuruyor olmanın zaman içinde gerçeklik algımızı körelttiği gözlenmiştir.

Uyumsuz hayal kurma sorunu yaşayan kişiler sosyal yaşamlarındaki insanlardan uzaklaşmaya ve sosyal iletişimden kopmaya başlar çünkü artık onların hayal dünyalarının içinde bolca arkadaşları vardır. Günlük yaşamlarındaki sorumluluklarını yerine getirememeye başlarlar çünkü hayal dünyalarındaki işleri halletmekle meşgullerdir. Onlar artık hayal dünyalarının en zengini, en başarılısıdır ve istedikleri her şeye sahiptir.

UYUMSUZ HAYAL KURMA NE ZAMAN BAŞLAR?

 

Çocukken birçoğumuz bolca hayal kurarız. Hayallerimizde bazen doktor, bazen kaptan, bazense bir kedi oluruz. Aynı zamanda hayali arkadaşlarımızda vardır ve onlarla dostluk kurup oyunlar oynayabiliriz. Bu durum oldukça doğal ve insani gelişime uygundur. Fakat uyumsuz hayal kurma zorluğu, yani günlük işlevlerimizi yitirecek kadar hayal kurmak durumu genellikle 14-15 yaşlarında yani ergenlik döneminde başlar ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde de gözlenir. Bunun sonucunda da kişi hayatını hayallerine bağımlı halde, onların korunaklı sığınağında yaşamaya başlar.

Fakat uyumsuz hayal kurma sorunu ile şizofreninin aynı anlama gelmediğinin farkında olmalıyız. Hayal kurma sorununu şizofreniden ayıran başlıca özellik, uyumsuz hayal kurma sorununa sahip kişinin hayal kurduğunun bilincinde olmasıdır. Bu kişiler hayallerinin gerçek olmadığını kabul etmektedirler.

 

UYUMSUZ HAYAL KURDUĞUMUZU NASIL ANLARIZ?

 

Uyumsuz hayal kurma sorununa sahip kişilerde gözlenen bazı ortak noktalar vardır. Bu kişilerin;

  • Kurdukları hayallerdeki karakterler, kendi karakteristik özellikleriyle benzerlik gösterir.
  • Hayal kurmaya ve kurdukları hayalleri düşünmeye devam etmeye dair güçlü bir arzu duyarlar.
  • Hayal kurdukları esnada, kurdukları hayallere uygun biçimlerde jest ve mimik kullanırlar.
  • Hayal kurarken fısıldama ve konuşma davranışı sergilerler.
  • Uzun süre boyunca hayal kurarlar ve bu nedenler günlük faaliyetlerini yerine getirmekte zorlanırlar.
  • Gece uyumakta güçlük çekerler.
  • Hayallerindeki olay ve kişiler, gerçek hayatları tarafından tetiklenir.

 

NEDEN UYUMSUZ HAYAL KURARIZ?

 

Zihnimiz bizi tehlikelerden korumak için çabalar. Bu nedenle sahip olduğumuz bazı savunma mekanizmalarını oluşturur. Uyumsuz hayal kurmakta bu savunma mekanizmalarından birisidir. Travmatik deneyimler, kabullenmesi zorlu gerçekler nedeniyle bazen hayal dünyamızın bize vadettiği korunaklı alana saklanmak isteriz ki bu doğaldır. Fakat bu durum kalıcı bir hale geldiğinde bizim için tehlikeler yaratır.

 

UYUMSUZ HAYAL KURMA TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?

 

Uyumsuz hayal kurma yani maladaptive daydreaming, Prof. Dr. Somer tarafından tanımlanmıştır. Prof. Dr. Somer, Maladaptive Daydreaming Scale (MDS) ölçeğini geliştirerek uyumsuz hayal kurmanın 5 özelliğini aşağıdaki şekilde listelemiştir;

  • Bireyin gerçekle bağlantısını kurmak.
  • Düzenlenmiş faaliyetleri ve zaman kontrolünü teşvik etmek.
  • Hayal kurmayı tetikleyen uyaranları tanımlamak.
  • Dikkati geliştirmek.
  • Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını geliştirmek.
  • Hastayı günlük dinamiklere entegre eden uğraşları teşvik etmek.

 

Yapılan çalışmalar ışığında edinilen bilgilere göre, 1987 yılında Francine Shapiro tarafından keşfedilen ve travmatik anılar nedeniyle yaşanılan duygusal zorlukların tedavisinde kullanılan EMDR (Göz Hareketini Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi uyumsuz hayal kurma sorunu için kullanılan etkili bir yaklaşımdır. Bilişsel davranışçı terapi yaklaşımının da bu zorluk için etkili bir tedavi sunduğu düşünülmektedir.

Uyumsuz hayal kurma zorluğu bir hastalık olarak tanımlanmamakta ve bu nedenle kesin bir tedavisi de bulunmamaktadır. Maladaptive daydreaming, kişinin hayallerinin gerçek yaşantısını ele geçirmesidir. Bu nedenle bu zorlukla mücadele eden kişilerin sosyal yaşamları, ilişkileri ve sorumluluklarını yerine getirme konusunda yaşadıkları aksaklıklar nedeniyle günlük yaşamları olumsuz etkilenmektedir.

Hayal kurmaktan korkmayın ve hayal kurmayı yaşamınız boyunca bırakmayın. Ancak, eğer hayaller ve gerçekler iç içe geçmişse ve bu sizin günlük yaşamınızı ya da ilişkilerinizi zorluyorsa bu konuda destek alabilirsiniz.

KAYNAK

https://daydreamresearch.wixsite.com/md-research/about-md

https://thepsychologist.bps.org.uk/volume-29/december-2016/maladaptive-daydreaming

http://www.magtheweekly.com/detail/2173-decades-in-a-daydream

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/26707384

https://www.medicalnewstoday.com/articles/319400.php

 

Yazan : Gizem Bozdağ

 

Psikomental Danışmanlık Merkezimizi daha yakından tanımak için sosyal medya hesaplarımızı  ve danışan yorumlarımızı inceleyebilirsiniz.

Bakırköy Psikolog, Psikomental Psikoloji Randevu oluşturmak ve bilgi almak isterseniz merkezimizle iletişim kurabilirsiniz.

EMDR Terapisi

 

Leave a comment

0.0/5