Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Çocukların Gelişiminde Oyunun Yeri

Çocuklar, dünyayı keşfetme ve anlamlandırma süreçlerinde temel araç olarak oyunu kullanırlar. Oyun, çocukların öğrenme sürecine de katkı sağlayan bir araç konumundadır. Çocuklar oyun sayesinde yeni keşfettikleri bu dünyada, kendilerine katkı sağlayacak ve yaşamda kullanabilecekleri bilgileri ve davranışları öğrenirler.

Aynı zamanda çocuklar kendilerini oyun üzerinden duygu ve düşüncelerini ifade ederek, oyunu kendi dilleri haline getirirler. Bunedenle oyun, tıpkı beslenme, barınma ve korunma gibi çocuğun yaşantısındaki temel ve gelişimsel ihtiyaçlardan biridir. Oyunların biçimi, oyuncakların özellikleri kültürden kültüre ve çağlar boyu süren bir gelişim ve değişim gösterse de oyunun dili ve önemi aynı kalmıştır; anlamlandırmak ve anlatmak.

Oyunun eşsiz gücü sayesinde çocuklar fiziksel gelişim ve zihinsel gelişim gibi hem kaba hem de yumuşak motor becerilerini kazanırlar. Oyun sayesinde çocuklar, kendi oyunları üzerinden kurdukları dünyada hem bir birey olduklarını fark eder, hem de kendi oyun dünyalarına akranlarını da dahil ederek sosyal becerilerini geliştirirler. Çocuklar oyun oynayarak; paylaşmayı, yardımlaşmayı, iş birliğini, kuralları, sorumluluk almayı ve problem çözmeyi öğrenirler. Çocukların gelişiminde oyunun yeri oldukça önemlidir.

 

OYUN GELİŞİMSEL SÜREÇTE DEĞİŞİMİ

Çocuklar yaşamlarının erken dönemlerinden itibaren oyuna ilgi duyarlar. Bu dönemden itibaren oyun öğrenme ve öğrenilenlerin kalıcılığı açısından önemli bir araç haline gelir. Özellikle 2-6 yaş aralığında, çocuklar oyun sayesinde basit toplumsal kuralları öğrenmeye ve öğrendiklerini sosyal yaşamında aktif olarak uygulamaya açıklardır. Bu süreçte akranlarıyla iletişimleri kuvvetlenir ve birlikte oyun kurmayı keşfederler. Özellikle okul öncesi oyun dönemi olarak adlandırabileceğimiz bu süreçte, çocuklar genellikle oyun üzerinden kendi benliklerini fark etmeye ve sosyal ilişkilerini geliştirmeye başlar. Çocukların gelişiminde oyunun yeri önemini bu dönemlerde kendini göstermeye başlar.

4-5 yaş döneminde olan çocukların, taklit yolluyla öğrenmeye başladığı savunulmaktadır. Çocuklar bu yol ile evde, sokakta ve hatta izlediği filmlerde gördükleri davranışları taklit eder, sonrasında bu davranışları kalıcı olaraköğrenerek yaşantılarına entegre ederler. Bu nedenle bu yaş aralığındaki çocukların evcilik ya da meslek oyunlarını daha sık oynadıkları gözlemlenebilir.

7-9 yaş dönemine gelindiğinde, çocuklar artık oyunu kurallarına göre oynamaya başlarlar. Bu yaştaki etkinliklerinde, kuralların varlığını keşfeden çocuk, toplumun da kuralların üzerine kurulu olduğunu anlamaya başlar. Aynı zamanda genellikle bu dönemde çocukların, yapboz ya da bulmaca gibi bilişsel yönde fayda sağlayan oyunlara eğilimi bulunmaktadır. Bu nedenle bilişsel kapasitesi artık daha yüksek olan bu yaş grubuyla birlikte eğitici oyunlar oynamaya başlamak mümkündür.

Eğitsel oyunlar sayesinde çocuklar, belirli hedefler doğrultusunda planlanmış oyunlar oynayarak bireysel yeteneklerini geliştirebilir, kurallara uymak konusunda destekleyici olabilir, duyguları paylaştırmayı kolaylaştırabilirler. Çünkü bu oyunlar, çocuğun oyun oynarken bir yandan da eğitilmesini amaçlamaktadır.

Tercih edilen oyunlar yaşa göre değişebileceği gibi, çocuğun cinsiyetine göre de değişebilmektedir. Özellikle 4 yaşından sonra erkek ve kız çocuklarının kurdukları oyunlarda ve oyuncak seçimlerinde belirgin bir fark gözlemlenmektedir. Kız çocukları genellikle yakın arkadaşları ile bebeklerle birlikle evcilik oynamayı tercih ederken, erken çocukları bir takım içerisinde oynanabilen savaş oyunlarını ya da araba oyunlarını tercih etmektedir.

Oyun, çocuklar için çift yönlü bir araçtır. Çocuk oyun yoluyla dünyayı keşfettiği ve öğrendiği gibi, kendini dünyaya oyun yoluyla da açabilir. Kullanılan oyuncaklar çocuğun kelimeleri, oyunları ise güçlü bir iletişim ve kendini ifade etme aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocukların davranışları kadar, kendi duygu ve düşünceleri gibi içsel süreçleri de keşfettikleri bu dönemde özgüvenlerinin gelişimi için ailelerinden gelen koşulsuz bir aidiyet duygusu ve oyunlar üzerinden kazandıkları yeterlilik duygusu çok önemlidir. Çocukların gelişiminde oyunun yeri, çocukların dünyayı keşfetmesi ve keşfedilen bu dünyaya kendilerini ait hissedebilmeleri için önemlidir.

Çocukların geliştirdiği yeterlilik duygusu, her şeyi tam ve eksiksiz yaparak tamamlama ve sonuca ulaşmakla karıştırılmamalıdır. Çocuklar için bu, amaçladıkları yola giderken verdikleri uğraş ve çabadır. Bu nedenle ebeveynler, çocuklar oyun oynarken onların işlerini kolaylaştırmak için yardım etmeleri değil, zorlandıklarını gördükleri zaman çocuk yardım istemediği sürece sadece yüreklendirici bir tutum sergilemeleri olacaktır. Bu süreçte, aileler çocukların fiziksel, bilişsel, psikolojik ve sosyal açıdan gelişimini sağlamak için evde çocuk oyunları ya da birlikte yapılacak etkinlikler düzenleyebilirler.

 

KAYNAK

 

Jones, M. (2001). Çocuk ve Oyun. Kaknüs Yayınları, İstanbul

 

Majumdar, A. (2020). Role of play in child development. International Journal of Technical Research & Science, 05(04), 9-16. https://doi.org/10.30780/ijtrs.v05.i04.002

 

Shree, A., & Shukla, P. (2016). Play: World of children. Educational Quest- An International Journal        of        Education        and        Applied        Social         Sciences, 7(2), 71. https://doi.org/10.5958/2230-7311.2016.00021.0

 

Yazan : Psk. Gizem Bozdağ

 

Psikomental Danışmanlık Merkezimizi daha yakından tanımak için sosyal medya hesaplarımızı  ve danışan yorumlarımızı inceleyebilirsiniz.

Bakırköy Psikolog, Psikomental Psikoloji Randevu oluşturmak ve bilgi almak isterseniz merkezimizle iletişim kurabilirsiniz.

 

Leave a comment

0.0/5